KEVSER YAYINCILIK

Advertisement

KEVSER YAYINCILIK

  Ana Sayfa /

 

Bugün :  

Sık Kullanılanlara Ekle

 

Başlangıç Sayfası Yapın

Ana Menü
 Ana Sayfa
 Kitap Listesi
 Kıble Dergisi
 Makaleler
 Kadın ve Aile
 Çocuklar Îçin
 Soru ve Cevap
 Kur`an
 Hadisler
 Dualar
 Ses ve Video
 Şiirler
 Yazarlar
 Programlar
 Linkler
 İletişim için

Site Yardımı

 


Site içi Arama


 

Reklamınız

     

 

 

Musa Hoca ile "Ehl-i Beyt Âlimleri Derneği" üzerine şöyleşi

Bismillahirrahmanirrahim

 Rasthaber toplumumuzu yakından ilgilendiren "Ehl-i Beyt Âlimleri Derneği"nin kuruluşu konusunda ülkemizin seçkin Şia alimlerinden Hüccetülislam  Musa Aydın Hoca ile bir söyleşi yaptı. Bu birliğin kurulması için çaba gösteren ve  11 kişilik Kurucular Kurulu üyeliğine de seçilen Musa Aydın Hoca kurulması kararlaştırılan bu birliğin hedefleri, kapsamı, yetkileri ve  Çalıştay konularında önemli açıklamalar yaptılar.

 

Rashaber : Muhterem hocam, hemen her Ehlibeyt dostunun özlemle beklediği, hatta gecikmiş bir hareket olarak gördüğü önemli bir adımı attığınızdan dolayı, bütün âlimlerimiz gibi sizi de kutluyor, nihai sonuca ulaşması için dua ediyoruz. İlk soru olarak bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmanızı rica ediyoruz.

 

Cevap: Bismillahirrahmanirrahim

Biz de bütün Ehlibeyt dostları gibi elbette sevindik, mutlu olduk. İnşaallah ki bu hayırlı hareket, Hak Teala’nın ve Hz. Veliyy-i Asr’ın (a.f) da rızasına mazhar olmuştur.

 

Rasthaber:  Hocam birliği özetle tanımlamak isterseniz, nasıl tanımlarsınız?

 

Cevap: Ben toplantının açılışında yaptığım konuşmada birliğimizi şu şekilde tanımlamıştım:

“Ülkemizde, Ehlibeyt’e mensup ulvi ve mukaddes değerleri, Ehlibeyt’in ilim ve irfanını, Ehlibeyt’in nurlu yolunu ve mektebini temsil edecek, savunacak, mektebi ve mensuplarını ilgilendiren genel konularda, sorunlarda yegâne merci olacak, mektebe mensup çeşitli müessese ve gruplar arasında köprü vazifesi yapacak, koordine sağlayacak, yapılan faaliyetlere köstek değil, destek olacak, oluşabilecek muhtemel ihtilaf ve anlaşmazlıklarda “kardeşler arası ıslah” görevini yürütecek, kısacası mektep mensuplarının desteğini arkasına alıp genel anlamda onların rehberlik, liderlik ve öncülüğünü üstlenecek, tek müessese olacaktır, olmalıdır diye düşünüyor, arzuluyor, hedefliyor ve bu yönde elimizden gelen her çabayı göstermeye, her fedakârlığı yapmaya hazır olduğumuzu ilan ediyoruz.”

 

Rasthaber: Oluşacak bu birliğin ana hedefleri size göre nedir? Ya da neler olmalıdır?

 

Cevap: Bu sorunuza cevap olarak yine söz konusu konuşmamdan alıntı yapayım:

1- Asıl hedef, birliğin bizatihi kendisidir. Çünkü birlik bir ilkedir. Rabbimizin emridir. Birlik güçtür. Birlik muhabbet ve sevgidir. Birlik maslahattır; selamettir; akılların birleşmesidir. Birlik paylaşımdır, yakınlıktır, kardeşliktir. Birlik cem’in ve mektebin maslahatlarını, ferdin ve grubun maslahat ve menfaatlerinin önünde tutmaktır. Bilahare birlik Allah’ın rızasıdır.

Ayrılık ise bunların tersidir. Ayrılık zaaftır, zayıflıktır, su-i zandır, gıybettir ve…

Birliğin faydaları, ayrılığın da zararları anlatmakla bitmez.

Dolayısıyla asıl hedef budur. Diğerleri ise, mektebimizin kırmızı çizgileri, velayet ve fetva mercilerinin görüşleri çerçevesinde olursa, ne güzel, olmazsa da kaybedeceğimiz fazla bir şey yok. Büyüklerimiz, geçmişlerimiz, , en zor, en çetin durumlarda, zahiri ve maddi açıdan en sıkıntılı hallerde dahi görevlerini ifa etmiş ve bu kutsal emaneti bize ulaştırmışlardır.

2- Bu müessese, mektebimize karşı yapılan saldırılarda duyarlı davranmalı ve zamanında uygun yollarla tepki gösterebilmeli ve gereken ilmi ve düzeyli cevapları verebilmelidir.

3- Bu müessese, uygulayacağı çeşitli program, plan ve projelerle Ehlibeyt dostları arasında dostluk ve muhabbet bağlarının güçlenmesine yardımcı olmalıdır ve bu bağlara zarar verecek her söylem ve eylemden uzak durmalıdır.

4- Müessesemiz, ülke veya dünya çapında Müslümanlarla veya mazlumlarla ilgili meydana gelen olaylara duyarsız kalmamalı ve zamanında tepki gösterebilmeli ve Hz. Ali’nin (a.s) buyurduğu gibi “daima zalimin karşısında ve mazlumun yanında” yer almalıdır.

5- Şu veya bu sebepten dolayı, Ehlibeyt dostları arasında çıkan analaşmazlıklarda asla taraf olmadan, ıslah rolü üstlenip imkan dahilinde birleştirici olmaya, arayı bulmaya ve mektebin maslahatları doğrultusunda hareket etmeye çalışmalıdır.

6- Bildiğimiz gibi ülkemizde çeşitli ırk ve mezheplerden insanlar yaşamaktadır. Bu müessese mezhebimizin dini, ilmi ve kültürel zenginlik ve hakikatlerini uygun dil ve üsluplarla neşredilmesine yardımcı olmakla birlikte, fitne ve fesada vesile olacak, İslam ümmeti ve milletimiz arasında ayrılık ve düşmanlıklara yol açacak söylem ve eylemlerden titizlikle kaçınmalı ve başkalarını da bundan sakındırmalı, Müslümanlar arasında vahdet ve dostluğa katkıda bulunmayı daima kendine ilke edinmelidir. Büyüklerimizin de direktifleri bu yönde değil mi?

7- İnşaallah bu hayırlı kuruluş kurulup Ehlibeyt dostlarının desteğini arkasına aldıktan sonra, onların yegane öncüsü, mercii ve daha açık bir ifadeyle rehberi ve lideri statüsünü kazanacaktır. Dolayısıyla hiçbir grup ve şahısın ne kendisi kendisine, ne de onlar adına başkaları bu unvanı atfetme hakkına sahip olmayacaktır, olmamalıdır.

8- Herhalde söylemeye bile gerek yoktur ki Ehlibeyt dostlarının başı, velayet ve merceiyyet makamlarına bağlıdır. Dolayısıyla fetva gerektiren konularda ne bu kuruluş ne de içinden herhangi bir şahıs, fetvaya başvurmadan başına buyruk hareket etme hakkına sahip olmayacaktır, olmamalıdır.

9- Gerçi bu kuruluş alimleri kapsayan bir kuruluştur. Ama hepimiz biliyoruz ki camiamızda hamdolsun fikir ve eylem adamı, kabiliyetli ve aydın insanlarımız, gençlerimiz mevcuttur. Bu kuruluşun başlıca görevlerinden birisi, evvela bu kabiliyetlerin keşfine çalışıp, sayılarını arttırmaya yönelik planlar, projeler geliştirmek, saniyen de bu kabiliyetlerden mektebimizin ve camiamızın en güzel şekilde yararlanabilmesi için onları koordine ve kanalize etmek olmalıdır.

10- Bu müessese, ne pahasına olursa olsun, tarih boyunca süre gelen ve hiçbir zaman zedelenmeyen mektebimizin ve alimlik müessesemizin izzet, istiklal ve bağımsızlığına gölge düşürecek, zedeleyecek hiçbir girişimin altına imza atmayacaktır, atmamalıdır.

11- Son arzımız şudur ki, biz Allah’ın izniyle bir olursak, güçlü olursak, izzetli durursak, Rabbimizin yardımına, İmamımızın nazar-ı lütfuna, milletimizin ve camiamızın destek ve himayesine mazhar olursak, asıl hedefimize ulaşmışız demektir. Ama bunlar maazallah gerçekleşmediği takdirde dünyalar da bizim olsa, kötü akıbet ve hüsran kaçınılmaz olur. Rabbim öyle bir günden ve durumdan bizi muhafaza buyursun.

 

Rasthaber: Bazıları bu kuruluşun, önceden yapılan çalıştayın bir devamı niteliğinde olduğunu söylüyorlar. Sizce bu iddia doğru mu? Yoksa bu, o olaydan farklı ve müstakil bir hareket mi?

 

Cevap: Böyle bir kuruluşun, tesisi öteden beri, şu veya bu vesileyle hep gündeme geliyordu ve bir gün ergeç gerçekleşecekti. Ama çalıştay konusu bunu hızlandırdı dersek doğrudur.

Elbette yukarıda da arzettiğim gibi bizim amacımız, mektebimizi ve camiamızı genel anlamda ilgilendiren her konuda temsil görevini üstlenip her kesin muhatap alması gereken güçlü bir kuruluşun tesisidir. Dolayısıyla ilerde gerekli olduğunda çalıştay sürecinde gündeme gelen konularda da mektebimizin kırmızı çizgileri ve velayet ve merceiyyet makamlarının fetvaları çerçevesinde elbette ilgilenir. Ama bu kuruluşu bu çalıştayla sınırlandırmak ve onun bir devamı olarak göstermek yanlıştır.

 

Rasthaber: Sizce bu hayırlı adımın sağlıklı bir şekilde devam etmesi ve sonuca ulaşması ve inşallah mektebimiz, camiamız ve ülkemiz adına güzel, bereketli ve hayırlı hizmetlere imza atabilmesi için nelere dikkat edilmesi gerekir?

 

Cevap: Her şeyden önce fedakar ve öz verili olmamız gerekir. Birbirimize karşı, Allah rızası için, mektebimiz için, ulvi hedeflerimiz için gerektiğinde bağışlayıcı ve fedakar olma erdemini gösterebilmeliyiz.

Geçmişe takılıp kalmaktan, sen şöyle yaptın, ben böyle yaptım diyerek geçmişin hesabını birbirimize sorma hevesinden vazgeçip, geçmişten ders alarak geleceğe bakmamız lazım. Doğruları, iyilikleri, güzellikleri, mektebimizin maslahatı olan şeyleri ön planda tutmaya çalışmalıyız. Birbirimize hep olumsuzluk ve çirkinlikleri göstermeye çalışan Şeytan ve nefsimize inat güzel ve müspet yanlarımızı görebilmeye gayret etmeliyiz.

Hiçbir gayr-ı masumun beri olmadığı eksikliklerimizi, olumsuzluklarımızı tahrip ve karalamak için kullanmaktan vazgeçip; birbirimize ayna ve ıslah vesilesi ve süs olmaya çalışmalıyız.

Mektebimizin güzide ulemasının, müctehid ve mercilerinin toz kondurmadan, taviz vermeden, şeyn ve şaibelere bulaştırmadan, hiçbir kınayıcının kınamasından, hiçbir zalim ve zorbanın tehdidinden korkmadan, hiçbir tetmie kanmadan asırladır sürdürdüğü mukaddes çizgiyi bir milim dahi şaşmadan olduğu gibi sürdürmeye çalışmalıyız.

 

Rasthaber: Bu kuruluşun içinde bulunan ve kurucular kuruluna seçilmiş bir alimimiz olarak camiamızdan ve bütün Ehlibeyt dostlarından bu konuda beklentileriniz ve onlara tavsiyeleriniz nelerdir?

 

Cevap: Her şeyden önce, bizden desteklerini esirgememelerini istiyoruz. Hiçbir müessese ve kuruluş, ilgili halkının desteğini arkasına almadan ayakta duramaz. Bu kuruluşta yer alan alimlerimiz, doğal olarak camiamızın çeşitli kesimlerini ve kuruluşlarını temsil etmektedirler. Dolayısıyla bu kuruluşta bir araya gelen alimlerinin temsil ettiği ve inşallah faaliyetlerine eskiden olduğu gibi devam edecek her bir müesseseyi kendilerinin bir parçası bilmeli ve birbirinin rakipleri değil, Ehlibeyt mektebine hizmette yarışan kurumlar olarak görmelidirler.

Alimlerine güvenmeli ve şunu bilmelidirler ki Allah’ın izni ve Hz. Veliyy-i Asr’ın (a.f) inayetiyle bu kuruluş mektebimizin ve Ehlibeyt dostlarının aleyhine olan, kırmızı çizgilerimizin çiğnenmesine vesile olacak ve asırladır devam eden bağımsızlığımıza gölge düşürecek hiçbir  şeyin altına imza atmayacaktır.

 

Rasthaber: Bir diğer merak konusu olan sorulardan birisi de, bu kuruluşun alimlerin dışındaki halkımız ve özellikle aydın kesimle ilişkileri nasıl olacak? Ya da tam sorulduğu şekliyle soralım: Neden bu kuruluş sadece alimleri içeren bir kuruluş olarak öngörüldü? Camiamızın diğer kesimlerini, aydınlarını da çatısı altına alacak bir kuruluş olsaydı daha isabetli olmaz mıydı?

 

Cevap: Yukarıda kuruluşun hedeflerini sayarken demiştik ki “Gerçi bu kuruluş alimleri kapsayan bir kuruluştur. Ama hepimiz biliyoruz ki camiamızda hamdolsun fikir ve eylem adamı, kabiliyetli ve aydın insanlarımız, gençlerimiz mevcuttur. Bu kuruluşun başlıca görevlerinden birisi, evvela bu kabiliyetlerin keşfine çalışıp, sayılarını arttırmaya yönelik planlar, projeler geliştirmek, saniyen de bu kabiliyetlerden mektebimizin ve camiamızın en güzel şekilde yararlanabilmesi için onları koordine ve kanalize etmek olmalıdır.” Evet, geçmişteki bazı olumsuz tecrübelerden hareketle çıkabilecek bazı sorunları dikkate alarak işin başında çerçeveyi biraz dar tutmayı daha uygun bulduk. Ama inşallah ileride Allah’ın izniyle bu konuda da gereken çalışmalar mutlaka yapılacaktır.

 

Rasthaber: Bu kuruluş, kurulduktan sonra önceden çeşitli isimler altında mektebî faaliyetlerde bulunan müesseseler bu kuruluşun çatısı altına mı girecek, yoksa onlar yine faaliyetlerine devam edecekler ve bu kuruluşun faaliyet alanı daha farklı mı olacak?

 

Cevap: Hayır, önceden olduğu gibi her kes kendi çapında yaptığı faaliyetlere elbette devam edecektir. Kurulması planlanan bu kuruluş, sadece mektebi ve camiamızı genel anlamda ilgilendiren konularda faaliyet gösterecek ve söz sahibi olacaktır.

 

Rasthaber: Başka ne söylemek istersiniz bu konuda?

 

Cevap: Allah-u Teala’dan acizane temennimiz şudur ki üzerimizde taşıdığımız “alimlik” unvanını hakkıyla ve layıkıyla taşıyabilmeyi, “alim-i amil” olabilme azmini ve şerefini bizden esirgemesin. Bu mukaddes müesseseye leke olmaktan bizi muhafaza buyursun.

Ağamız, mevlamız, sahibimiz, veli nimetimiz, server ve salarımız, can u cananımız Hz. Veliyy-i Asr’ın (a.f) mutahhar kalbini bizden razı eylesin, onun kalbini incitecek her şeyden, her düşünce ve amelden, her söylem ve eylemden bizi uzaklaştırsın. Nazar-ı lütfunu ve teyidatını üzerimizden eksik etmesin.

 

Rasthaber: Bize zaman ayırdığınız için size teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.

 

Cevap: Biz de size, bu fırsatı bize tanıdığınız için teşekkür ediyor, mektebimize hizmette başarılar diliyoruz.

 

Rasthaber/ Ankara

 

 

Reklamınız

 

 

 

 

Reklamınız
 
Go to top of page  Ana Sayfa | Kitap Listesi | Kıble Dergisi | Makaleler | Kadin ve Aile | Cocuklar Îçin | Soru Ve Cevap | Yazarlarımız |
Kur`an | Hadisler | Dualar | Şiirler | Ses ve Video | Programlar | Linkler  |  Îletişim için |

Copyright© 2000 Kevser Yayinlari Internet Hizmetleri. Tüm Haklari Saklidir Ayrintili bilgi almak için veya bize her konuda yazmak için, paragonxx@yahoo.de  'e mesaj yollayiniz. WWW.KEVSERNET.COM